3 Nisan 2010 Cumartesi

İnanmazsan Kazanamazsın!

Uzun zamandır(hatta baya uzun zamandır) Bloguma bir şeyler yazmadığımın farkına daha yeni varmamla birlikte,çok olmasada uzun zaman önce diyebileceğim Galatasaray-Fenerbahçe maçından yola çıkarak bir şeyler karalamak istedim.

28.03.2010 Tarihinde sanki sahada dünyanın en büyük derbilerinden birisi olarak nitelendirdiğimiz bir müsabakayı değilde,Bank Asya birinci lig mücadelesi tadında bir maç izledik.Maçtan kısa bir süre önce Özhan Başkan'ın vefatı ile oluşan duygusal ortam Galatasaray'a moral ve hırs aşılamak yerine,rakibimiz Fenerbahçe'nin ekmeğine yağ sürmüştür.Kadıköy'de ki her maçta çirkinliğin bin türlüsünü sergileyen Fenerbahçe taraftarı ve buna çanak tutan Fenerbahçe yönetimi,her ne hikmetse Ali Sami Yen'de yapılacak her maç öncesi "Dostluk,kardeşlik" rüzgarları estirmenin peşine düşmektedirler ve bu sefer de Özhan Başkan'ın vefatı dolayısı ile oluşan ortamdan faydalanarak yandaş medyanın bu yönde ki haberlerinin de desteği ile isteklerine ulaşmıştırlar.Medya organlarının maçın başında ki bir dakikalık Fenerbahçe taraftarının alkışlamasını gösterip 89 dakika boyunca ki küfürlerini duyurmaması da olayın acı tarafıdır!

Maç esnasında ki bu atmosfer yenilginin bahanesi değil,yenilginin sebebinin göstergesidir.Sahada maça inanmadan çıkan bir takım,tribünde bu büyük maç öncesi dolduruşlar gereği organize olamamış bir taraftar topluluğu,hakemlik vasıflarından yoksun bir hakem müsvettesi ve Fenerbahçe'nin her zaman ki şansı ile;maçın bu sonuçtan başka bir skorla bitmesi beklenemezdi.

Ben derbilerin dostluk,kardeşlik,barış içerisinde geçmemesi gereken bir taraftarım.Eğer siz böyle geçmesi gerektiğine inanıyorsanız İstanbul Büyükşehir Belediye maçlarını izlemenizi tavsiye ederim!Ayrıca Galatasaray Fenerbahçe maçları için "Dünya'nın en büyük derbilerinden biri olarak nitelendiriyoruz ama kaç tane ülkede yayınlanıyor ki" geyiğini dile getirenlerdensiniz,"Boca Juniors-River Plate maçlarını kaçınız izliyorsunuz?" sorusunu sormak isterim.

0 comments :

Yorum Gönder