Hangi
kitaptı hatırlamıyorum ama hafızama kazınan “Az ya da çok, her iktidar öldürür”
cümlesini çok net hatırlıyorum. Yazar bu cümledeki iddasını da “Bir kere gücü
elinize geçirdinizmi artık tek gayeniz o gücü elinizde tutmaya çalışmak olur. Önce
farklı yöntemlerle gücün devamlılığını sağlamak isteseniz dahi, gücü elinize
geçirmeden ne kadar iyi bir insan olup olmadığınıza bağlı olmaksızın sonunda bu
hastalık sizi gücünüzün devamlılığını sağlamak için zalim olmaya, öldürmeye
iter.” Gibi cümlelerle açıklıyordu.
Stalin
de, Hitler de, Mao da hiçbiri milyonlarca insanı öldürmek amacıyla iktidara
gelmemiştir. Hepsinin ortak amacı kendi ideolojileri ve idealleri doğrultusunda
önce bir toplum, ardından da bir dünya düzeni kurmaktı. Tabi bunun için de güç
lazımdı. Gücü bir kere ellerine geçirdiklerinde de canavarlaşma potansiyelleri
ortaya çıkması sonucu, tarihte meydan gelen en kanlı toplu ölümler silsileleri
gerçekleşmiştir.
İktidarın
öldürmesi direk kendisine bağlı kolluk güçleri ve silahlı kuvvetleriyle
gerçekleşebileceği gibi yönettiği toplumun geneline yaymak gayesinde olduğu
ideoloji ve yaşama şekli sebebiyle de olabilir. Hele ki bu yayılmaya çalışan
zihniyet düşünmeyi, sorgulamayı istemeyen, cehaleti ve muhafazakarlığı
körükleyerek güdülmesi kolay bir toplum oluşturma zihniyeti ise, toplumda
halihazırda bu sığ düşünce içinde olan insanların kendilerini güçlü ve haklı
hissetmeleri sebebiyle daha da acı olur !
Eğer ki
senin yönettiğin ülkenin bürokratlarının, mülki amirlerinin, parlementerlerinin
düşüncelerindeki kadın algısı “Kadın mıdır kız mıdır?”, “tecavüze uğrayan
kürtaj yaptırmamalı”, “kadın ahlaklı olsun kürtaj yapmak zorunda kalmasın”, “anası
tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, anası ölsün”, “yalnız bırakılan ya
davulcuya ya zurnacıya” (ki bu laf münevver cinayetinin arkasından
söylenmiştir!) gibi sayısız iğrenç beyanatı aymazca çıkıp söyleyebiliyorsa !
Senin iktidarında kadına şiddet hiç olmadığı kadar artmışsa ! Senin iktidarında
sapık, tacizci, tecavüzcü alınabilecek minimum cezaları alıyorsa ! Kusura bakma
canım kardeşim ama Özgecan’ın ölümünden birinci derecede sen sorumlusun !
Yine sen
devlet eliyle kolluk kuvvetlerini kanun, yasa gözetmeksizin kendi şahsi
fedailerinmiş gibi kullanırsan, bu da yetmez senin gibi sığ düşüncelere
boğulmuş fedai kültürünün temsilcisi cahil insanlara resmi ağızdan söylemlerle
güç verip, "Esnaf gerektiğinde askerdir, alperendir, kahramandır,
polistir, hakimdir" diyerek ötekileştirmeyi, tarafında olanların
karşında olanlara karşı şiddet uygulamasını günlük hayatın akışı içerisinde
meşrulaştırırsan; düşünen, sorgulayan, toplumun iyiliği için çabalayan bir
gazetecinin kar topu oynarken camına kartopu geldi diye bir esnaf tarafından
öldürülmesinden de sen sorumlusun canım kardeşim.
Düşünen,
sorgulayan, iyi insanların öldüğü, zalim ve cahillerin giderek daha da
güçlendiği bir ülkede kendinize yarattığınız küçük konfor alanlarınızda
mutluluklar !