9 Mart 2015 Pazartesi

Dünya Emekçi Kadınlar Günü



Güncel ya da tarihe dair birçok konuyu tartışırken, başlaması ve devamında getirdiği keskin süreçle birlikte hayatımızın neredeyse her alanındaki fonksiyonların şekillenmesinde başrolü oynayan sanayi devrimini milat kabul etmişimdir. “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sözünü de, en çok bu tarihsel kırılım noktasına yakıştırmışımdır.

Dünya EMEKÇİ kadınlar gününün de ortaya çıkışı işte bu sanayi devrimi yıllarına dayanıyor. 8 Mart 1857 de New York’ta daha iyi imkanlarla çalışmak isteyen 40.000 işçinin yaptığı eylem esnasında, polisin eylem yapan işçilere saldırmasının ardından çıkan yangında fabrikaya sıkışarak hayatını kaybeden 129 kadın işçinin ruhu, emekçi kadınlara dair bu günün oluşmasının temellerini atmıştır.

Şimdi genel olarak bir tartışma mevcut “Dünya Kadınlar Günü” mü ? Yoksa “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” mü ? İşin aslına bakarsanız Türkiye’de 8 Mart’ın kutlanması süreci, Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak başlamıştır. Ancak 80 ihtilalinden sonra politik olarak içi boş, eğitim olarak düşünmeyen sorgulamayan ve biat eden bireylerden oluşan bir toplum oluşturma projesinin küçük bir parçası olarak 8 Mart artık “Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlana gelmiştir.

“Efendim, emekçi ve emekçi olamayan diye kadınları ayırmak olur mu hiç” diyen bir savunma mekanizması da mevcut. Olur efendim, emekçi ve emekçi olmayan diye her kesimi ayırabilirsiniz. Bir cinse ait olduğun için uluslararası alanda bir kutlamanın yapılması ne kadar mantıklı olur, ne kadar amaca hizmet edebilir ? O gün, ortaya çıkışındaki emek mücadelesi sebebi ile EMEKÇİ kadınların günüdür.

Ve ben toplumda yer alan herkesi emekçi ve emekçi olmayan diye ikiye ayırabilirim. Kendi iğrenç konfor alanının çizdiği sınırlar içerisinde yer alıp, algısını dış dünyaya kapatmış, burjuvazinin kapitalizmin batağına saplanmış modern şehir kadını ile “Emek” kavramının ne olduğunu yaşayarak, mücadele ederek, acı çekerek, bedeller ödeyerek öğrenmiş emekçi kadınları nasıl bir tutabilirim. 8 Mart’da meydanlara çıkıp kadınlara karşı işlenen taciz, cinayet, tecavüz, istismar gibi suçları yaşamış ya da yaşamasa bile yaşayan kadınların acısını en derinde hissederek birbirlerine destek olup, korkusuzca seslerini yükselten kadınlarla; her anlamlı olgunun içini boşaltıp kendi istediği gibi yorumlamaya çalışan, bakıldığında mücadelenin amacını oluşturan iğrençliklere zemin hazırlayan otoritenin düzenlediği şaklabanlıklarda yer alanları nasıl bir tutabilirim !

Bu sebeplerden dolayı; Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun.