1950 Seçimleri öncesi İsmet paşa meşhur taksim mitingini yapmaktadır. Meydan hıncahınç doludur. Tahminlere göre Yüz Binden az olmayan bir insan topluluğu büyük bir coşku ile "Milli Şef"i selamlamaktadırlar. 1949-1957 yılları arası İstanbul Valiliği ve Belediye Başkanlığı görevini aynı anda yürütmekte olan Ord Prof Dr Fahrettin Kerim Gökay, İsmet Paşa'nın yanına gelerek seçimin sonucunu tahmin edercesine "İşte Paşam İstanbul" der.
Şimdi o seçim sonuçlarına bir bakalım;
Türkiye geneli- DP:%55.2 CHP:%39.6
İstanbul İçin - DP:%56.6 CHP:%26.1
(İkisini toplayıp 100 etmiyor demeyin, eksik kısım MP ve Bağımsızların oy oranı)
Demek ki neymiş? İstanbul o değilmiş!
Halkının gerçeklerini göremeyen, yanlışlarını düzeltmeye çalışmak yerine tenkit eden, dinamikleri kullanmayı başaramayan siyasiler dünya siyaset arenasında hep hüsranı tatmışlardır.
Örnekleri çoktur. Araştırın, bulamazsanız gelin ben söyleyeyim.
19 Mayıs 2011 Perşembe
İşte Paşam İstanbul!
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
2 comments :
“The hour of capitalism's greatest triumph is its hour of crisis” vecîzesini İsmet İnönü Türkçeye «Benim en büyük zaferim en büyük yenilgimdir» diye çevirmiştir. Siyasî tarihimize «İşte paşam İstanbul» başlığı ile geçen olaydan çıkartılması gereken sonuç da, insanlarımızın, “Kapitalist Üst-Akıl” adına konuşmaya mezun İnönü’yü dinleme ihtiyacını, oy vermeyecek olsalar dahî duyar oldukları olmalıdır.
Kapitalist üst akıl, dış güçler, işbirlikçiler, lobiler propaganda için ideal sözlerdir. Asıl olan bizim meseleye bakarken kimin ne maksatla neyi ne için yaptıgınin milletçe farkında olacak şekilde bilinçli olmamızdır. Bu bilinç var midir? Tabi ki yoktur. O zaman halk bilinçlenmeden bu üst akıl hikayelerini çok duyariz. Birlileri de malı götürmeye devam eder.
Yorum Gönder