28 Mart 2020 Cumartesi

Koronavirüs Hakkında Merak Edilen Her Şey


Koronavirüs Nedir?

"Koronavirüs hakkında bu zamana kadar hiç duyulmayanı duymaya, bilinmeyeni bilmeye hazır mısınız?" diye bir giriş yapmak isterdim ama herhangi bir konuya bu seviyede giriş yapanların genelde yalancı götler olduğunu düşündüğüm için böyle giriş yapmak istemedim.

Internette bu olayla ilgili tonlarca teori, asılsız bilgi ve asparagas haber var. Henüz bu konunun uzmanı bilim insanlarının bile net olamadığı bilimsel bir olay hakkında atıp tutmanın gereği yok.

Ancak okuduğum ve mantıklı gelen taraflar birleştirdiğimde koronovirüsü; hayvanlar arasında yaygın olarak bulunan ve insanla temasında insana da geçebilen bir virus türü olarak özetleyebiliriz.

Daha önce SARS, MERS gibi bir çok koronavirüs çeşidi gördük, bu COVID – 19 da bu familyaya ait olup çok kolay bulaşan ve fark olarak ciğerleri etkileyen bir virus türüdür. İnsanoğlu geçmiş tecrübesiyle SARS ve MERS gibi virüslerin tedavisinde yol kat etti ancak COVID – 19 için henüz bir tedavi yöntemi geliştirilmiş değil, ya da öyle söyleniyor.

Koronavirüs Nasıl Ortaya Çıktı?

Bildiğimiz, duyduğumuz Çin’in Wuhan bölgesindeki bir balık pazarından çıktığı genel kanı, artık balıktan mı bulaştı yarasadan mı bilemiyoruz ya da bu bahaneler kullanılarak yapay olarak mı ortaya çıkartıldı onu da bilemiyoruz. Bulaşma yeteneklerinin etkisi ve ülkelerin olayın ciddiyetini geç anlaması sebebiyle de bu kadar kısa sürede tüm dünyaya yayıldı işte.

Aşağıdaki linkte güzel grafikler var, bakabilirsiniz.


Koronavirüs Ne Kadar Tehlikeli?

Dünyayı bu kadar kasıp kavurduğuna göre heralde benim tahmin ettiğimden çok daha tehlikeli. İlk başlarda ben de “ulan zaten her yıl dünyada düz gripten bundan daha fazla insan ölüyor, ne abartıyorsunuz” diyenlerdendim ama yayılma hızı ve kitlesel ölümler öyle ivmeli arttı ki herkes gibi ben de "n'oluyor lan?" dedim.

Koronavirüs’ün tehlikelerini sağlık ve ekonomik olarak ikiye ayırırsam; sağlık tehlikesi %5 seviyesinde ve genellikle kronik sağlık sorunu olanları etkileyen ve tedavisi bilinmediği için tehlikeli bir hastalık derim. Ekonomik tehlikeleri içinse nereye varacağını asla tahmin edemeyiz.

Koronavirüs’ten Nasıl Korunabiliriz?

Bu konudaki tavsiyelerim de deneysel tıp uzmanı doc. Dr. Oytun Erbas’ınkilerden çok da farklı olmayacaktır. Ama o bu havalı unvanla saçmalayabiliyorsa ben de düz insan olarak biraz üfleyebilirim sanırım.

Ne bileyim ya ellerinizi falan yıkayın, sokağa çıkmamaya insanlarla temas kurmamaya çalışın, bunu yapmak zorundaysanız da minimum seviyede tutun. Bir de whats app gruplarından saçma sapan şeyleri forwardlamayın.


Koronavirüs Ne Zaman Biter?

İşte geldik zurnanın zırt dediği yere, burada serbest atış yapabilirim çünkü salt doğru yok. Aslında bu soru ve süreç en kritik konu. Kişisel kanaatime göre koronavirüs’ün artma ve düşme grafiğinin seyriyle birlikte aşının ortaya çıkması bu virusün insan yapımı mı? (amerika mı yaptı çin mi yoksa fransa mı) ya da harbiden kendi kendine mi olduğu gibi bir çok sorunun cevabına ışık tutacak.

İşin sağlık kısmını şimdilik bir kenara bırakıp ekonomik ve sosyal boyutuna değineceğim.

Neredeyse 3 hafta gibi bir süredir dünya genelinde inanılmaz bir ekonomik durgunluk var, işin ilginç kısmı bu durgunluk bölgesel değil Çin, Amerika ve tüm Avrupa olmak üzere bütün papazları etkileyen bir durgunluk. İşin ekonomik durgunluk boyutunu da devletler ekonomisine etkisi ve hanehalkına etkisi olarak ikiye ayırabiliriz, önce devletlere olan etkisinden bahsedeyim.

Açıkçası şu anda devletlere olan etkisini tam olarak görebilmiş değiliz. Dövizde abartılı bir artış yok, borsalarda düşüş var ama henüz öyle batan küresel bir firma göremedik vs. Şimdilik güçlü devletler halkına daha fazla sosyal destekte bulunurken zayıf devletler doğal olarak bunu sınırlı yapabiliyor. Özetle hayat akıyor.

Ama hanehalkına etkisi konusunda durum ilk kritere bağlı olmakla birlikte farklı ilerliyor. Özellikle Avrupa’nın büyük şehirlerinde hayatını haftalık geçiren ve hizmet sektöründe çalışan milyonlar var. Bu koronavirüs sebebiyle gelirlerinde ciddi bir düşüş olacak ama sabit giderler aynı kalacak. Bunu maximum seviyede karşılayabilen devletler toplumsal olayların önüne geçebilecek, karşılayamayan devletlerde toplumsal olayların başlaması çok olası.

Hanehalkına etkisini de kendi içinde Hizmet Sektörü, Kamu ve Diğer Özel Sektörü olarak ayırabiliriz. Hizmet sektöründen bir önceki paragrafta kısaca bahsettim biraz da diğerlerine değineyim.

Kamuda çalışanlar için şu anda bir sıkıntı yok, maaşlarını almayı en son bırakacak onlar olacaktır ama burada da güçlü / güçsüz devlet ayırımı giriyor. Bu kriz döneminde hazinesi güçsüz olan devletler koronavirüs’le mücadeleye hiç hesapta olmayan bir bütçe ayırması gerektiğinden hazine açık verip enflasyonu kısa – orta vadede dramatic şekilde artırabilir. Güçlü devletler bunu daha fazla öteleyebilecektir.

Gelelim şimdi beyaz yakalı bıldırcınlara. Çoğunun ofisi kapalı olduğu için işe gitmeyip evden iki mail atıp yalandan yere çalışıyormuş gibi yapıyor, yaş ortalaması yüksek risk grubunda değil, yani baktığında yakınlarından birisi bu süreçte sağlık sorunu yaşamadıysa ve bir gelir kaybına uğramadıysa en son konuşmaya hakkı olan grup bunlar. N’oldu canım benim yoga kursuna gidemeyip kursunu online yapmak zorunda kaldığın için mi depresyona girdin? Ya da o güvenli alanın olan plaza dışında kalınca bir bok olmadığını anladığın için mi!? Bir de bunların çoğu küçük sahil kasabasına yerleşip café mafe işletme hayali olan insanlar, sen daha yediğin önünde yemediğin arkanda 1 hafta evde kalınca kafayı yemeye başladın kaş’ta bir kış geçir şubat ortası gibi duvarlara bokunla yazı yazmaya başlarsın.

Şimdi de bu olayın ne zaman biteceği konusuna gelelim. Çin’deki giriş – gelişme -  sonuç kısımlarına baktığımızda ve Çin’in hemen çok sıkı önlemler aldığı gerçeğini de göz önünde bulundurarak 4-5 ay gibi bir sürede kontrol edilebilir seviyeye geleceği tahmin ediliyor. Bu da demek oluyor ki Avrupa’da şubat’da başladığını düşünürsek mayıs sonu, haziran başı gibi Çin’in mevcut durumuna geleceğimizi düşünebiliriz. Eğer her şey normal seyrinde gidip bu grafiği takip ederse dünyadaki ekonomik sistem, sosyal yaşam vs ciddi etkilenir ama çok köklü bir değişiklik olmadan hayat 1 yıl gibi kısa bir vadede normale döner. Yıllar sonra global ölçekli bu pandemic’I deneyimleyen dünya devletleri de ister istemez gelecek salgına daha iyi hazırlanır.

Bu bahsetmiş olduğum olağan grafikten önce biterse o zaman her şey normale tabi ki çok daha hızlı şekilde döner ancak o zaman da benim aklımda bu virüsün çıkışına ve tedavisine yönelik ciddi soru işaretleri oluşur.

Heee gelelim işin kontrolden çıkıp bu artan ivmeyle çok daha uzun sürdüğüne, işte bu gerçek anlamda hiçbir tahmin gerçekleştiremeyeceğimiz bir kıyamet senaryosu olabilir.

Ben bu sürecin normal seyrinde 4 – 5 ay gibi sürede etkisini yitireceğini düşünüyorum.

Koronavirüs Sonrası Dünya Düzeni Nasıl Olur?

Aslında bu sorunun cevabını bir önceki soruda olası ihtimaller doğrultusunda verdim. Onun için şimdi biraz nasıl olmasını hayal ettiğimden bahsedeyim.

Yüzyıllardır capitalist sistemin acımasız çarkları arasında koronavirüs kurbanlarından çok daha fazla insan can verdi ve capitalism kendisine sadece işçi sınıfından kurbanlar seçerken koronavirüs bu konuda seçici davranmıyor!

Virüsün anlık olarak global ölçekte yarattığı kriz burjuvayı hiç olmadığı kadar kısa bir sürede derinden tedirgin etti ve gücünü zayıflattı. İşçi sınıfı mümkün olduğunca ülkeler arası örgütlü bir hareketle üretimin, sanayinin ve ekonominin yönetildiği bölgelerde sendikalar aracılığıyla hemen bir genel grev ilan etmeli. Genel grev’in şartları da hiçbir pazarlığa gidilmeden sendikalar tarafından belirlenmeli. Virüsün yok ettiği sahte ekonomik zenginliğin ardından üretimin asıl sahibi olan işçi sınıfının indireceği yumruk, sınıf temelli yeni bir dünya düzeninin temelini atabilir.

Dediğim gibi yukarıda bahsettiğim ütopik hayallerimdi, gerçekte ne olacağını da söyleyeyim madem.

4-5 ay sonra işler toplarlanmaya başlayınca devletler salgın boyunca halktan kestikleri bütçeleri salgın sonrası şirketleri ekonomik krizden kurtarmak için kullanır. hatta yozlaşmış ülkelerde bu destek hükümete yakın patronlara gideceği için hükümetin destekçilerinin gücü de artar 1-2 sene gibi kısa bir süre sonra işler artık toparlanır, tabi bu süreçte olan yine mavi yakalı işçilere olur. Evde online yoga yapmaktan depresyone giren beyaz yakalılar çok özledikleri işlerine döndüklerinde hiç olmadıkları kadar sıkı sarılıp yöneticilerinin ve patronlarının götlerini hiç yalamadıkları kadar istekli yalayacağından dolayı bu krizin yükü de yine bir kısım beyaz yakalıyla ve çoğunluk olarak mavi yakalı işçilere yüklenecektir.

Sosyal yaşam anlamındaki dönüşümün çok daha köklü olacağı kanısındayım. İnsanlar çok uzun bir süre belki de hep el sıkışmayacak, sarılma işlerini bırakacaklar. Festivaller, spor müsabakaları, fuarlar vs gibi kalabalık organizasyonlar ciddi anlamda etkilenecek. Evlere ziyarete gitme işi azalacak. Bilemiyoruz, belki de hiçbir zaman eskisi gibi olamayacağız ve bu belki de iyi bir şeydir.

Yoruldum valla ya, baya uzun yazmışım hatta yazının başında nasıl başladığımı bile unuttum ama hiç bakmadan direct bu şekilde yayınlayacağım, çılgınım.

0 comments :

Yorum Gönder