6 Mart 2012 Salı

Hugo



Büyük yönetmenler ve oyuncuların handikapı belki de büyüklüklerinden kaynaklı olarak yapıtlarını izlemeye giden seyircilerdeki memnuniyet eşiğinin yüksek olmasıdır. Martin Scorsese gibi sinema anlamında elde edilmemiş ödül bırakmayan bir sinemacının filmi olan Hugo'ya giderken de beklentim bu sebeple yüksekti. Peki beklentilerim karşılandı mı? kesinlikle evet.

Senaryonun ortasından veya sonundan başlayan bir akışı seyirciye sunma konusunun öncülerinden olan Scorsese'nin bu filminde de akışın ortadan veya sondan başlayacağına dair bir fikrim vardı ama yanıldım. Klasik bir akış ile sıkmadan, bıktırmadan filmin sonuna kadar izletiyor kendisini.

Kurgu ve oyunculuklar için mükemmele yakın diyebilirim. Özellikle filmin çocuk oyuncularının başarısı görülmeye değer. Hugo karakterini canlandıran Asa Butterfield'ın oyunculuğuna hayran kaldım. İlk defa Hugo'da izlediğim genç arkadaşım, bundan sonra seni yakinen takip edeceğim hiç merak etme.

3D teknolojisinin gelişmesi ile birlikte gerekli gereksiz 3D filmlerin türemeye başladığı sinema sektöründe, ilk 3D denemesini yapan Scorsese'nin bu filminde(Ben ilk diye biliyorum, yanılıyorsam düzeltirsiniz) cuk oturmuş.

Film benim beklentilerimi fazlası ile karşıladı. Hatta EN İYİ GÖRSEL EFEKT, EN İYİ SES MİKSAJI, EN İYİ SES KURGUSU, EN İYİ SANAT YÖNETMENİ, EN İYİ GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ olmak üzere almış olduğu 5 adet Oscar'ın yanına bir de EN İYİ FİLMİ ekleyebilseydi çok iyi olurdu, çok da güzel olurdu.

8,5/10


0 comments :

Yorum Gönder