Başlıkta ismi geçen iki şahsiyetin çok az miktarda olan benzer özelliklerinden en çarpıcısı; ikisinin de millet iradesi ile meclise girmeye hak kazanıp, mevcut yasalar gereği kazandıkları bu hakkı kullanamamalarıdır. Bu gruba Haberal ve Balbay'ın da katılıp katılamayacağını zaman ile göreceğiz.
Hatip Dicle'nin meclise giremeyeceği kararı kesinleşmesinin ardından Bağımsızlık ve Demokrasi bloğu olarak adalandırılan ve mecliste 36 sandalya ile temsil edilecek grup haklı olarak tepkisini ortaya koydu farklı fikirler üretildi. Sine-i millet (Bu söylemdende nefret ediyorum) dendi, bakın güç kullanırız haaa! denip meclisine girmeye hak kazandığı ülke tehdit edildi gibi bir sürü düşünce ve eylem planı atıldı ortaya.
Ardından Engin Alan'ın meclise giremeyeceğine karar verdi YSK. Bu karar çıkar çıkmaz Devlet Bahçeli ve arkadaşları küplere bindi. Millet iradesine saygı gösterilmediği gerekçesi ile haklı olarak tepkiler ortaya konuldu. MHP grubunun da bu karara karşı eminimki bie eylem planı mevcuttur.
Şimdilik CHP ise cezaevinden aday gösterip meclise girmeye hak kazanan adayları hakkındaki karar kesinleşmesiği için kısık sesle hatta fısıltı ile konuşmakta.
Diyeceğim o ki Acaba Hatip Dicle meclise girseydi Blok grubu Engin Alan'ın meclise girememesini ne kadar önemserdi? Ya da Engin Alan meclise girse MHP grubunun Hatip Dicle'nin meclise girip girmemesi umrunda olur muydu? Kesinlikle olmaz hatta içten içe iki grup da karşı görüşten vekil olmaya hak kazanmış kişilerin meclise girememesine memnun olur ama yine fısıltı halinde "Demokrasi aykırı" söylemini sergilerlerdi.
Kanunların herkes için eşit ve adil olması yerine lehimize çalışmasını istediğimiz sürece hiç bir zaman iki yakamız bir araya gelmez.
Madem demokrasi aşığı olarak gösteriyor herkes kendisini işte size bir öneri mecliste beni temsil eden abilerim ablalarım.
BDP grubu YSK'nın uygulamak zorunda olduğu vekillik iptallerini içeren yasanın gündeme taşınması hakkında bir öneri sunsun. CHP ve MHP 'de bunu desteklesin. Ama CHP, Haberal ve Balbay meclise girse bile desteklesin ki samimiyetine inanalım.
Ayrıca; keşke benim meydanlarda aslanlar gibi kükreyip Avrupa'ya gider yapan sevgili başbakanım ilk meclise nasıl girdiğini hatırlayıp, her konuda yüksek sesle konuştuğu gibi bu konuda da empati yapıp sesini yükseltebilme cesaretini gösterebilseydi.
Ne güzel olurdu demi lan!
25 Haziran 2011 Cumartesi
Engin Alan vs Hatip Dicle
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 comments :
Yorum Gönder