Koronavirüs Nedir?
"Koronavirüs hakkında bu zamana kadar hiç duyulmayanı duymaya, bilinmeyeni bilmeye hazır mısınız?" diye bir giriş yapmak isterdim ama herhangi bir konuya bu seviyede giriş yapanların genelde yalancı götler olduğunu düşündüğüm için böyle giriş yapmak istemedim.
Internette bu olayla ilgili tonlarca teori, asılsız bilgi ve asparagas haber var. Henüz bu konunun uzmanı bilim insanlarının bile net olamadığı bilimsel bir olay hakkında atıp tutmanın gereği yok.
Ancak okuduğum ve mantıklı gelen taraflar birleştirdiğimde koronovirüsü; hayvanlar arasında
yaygın olarak bulunan ve insanla temasında insana da geçebilen bir virus türü olarak özetleyebiliriz.
Daha önce SARS, MERS gibi bir çok koronavirüs çeşidi gördük, bu COVID – 19 da
bu familyaya ait olup çok kolay bulaşan ve fark olarak ciğerleri etkileyen bir virus
türüdür. İnsanoğlu geçmiş tecrübesiyle SARS ve MERS gibi virüslerin tedavisinde
yol kat etti ancak COVID – 19 için henüz bir tedavi yöntemi geliştirilmiş
değil, ya da öyle söyleniyor.
Koronavirüs Nasıl Ortaya Çıktı?
Bildiğimiz, duyduğumuz Çin’in Wuhan bölgesindeki bir balık
pazarından çıktığı genel kanı, artık balıktan mı bulaştı yarasadan mı
bilemiyoruz ya da bu bahaneler kullanılarak yapay olarak mı ortaya çıkartıldı onu da bilemiyoruz.
Bulaşma yeteneklerinin etkisi ve ülkelerin olayın ciddiyetini geç anlaması
sebebiyle de bu kadar kısa sürede tüm dünyaya yayıldı işte.
Aşağıdaki linkte güzel grafikler var, bakabilirsiniz.
Koronavirüs Ne Kadar Tehlikeli?
Dünyayı bu kadar kasıp kavurduğuna göre heralde benim tahmin
ettiğimden çok daha tehlikeli. İlk başlarda ben de “ulan zaten her yıl dünyada
düz gripten bundan daha fazla insan ölüyor, ne abartıyorsunuz” diyenlerdendim
ama yayılma hızı ve kitlesel ölümler öyle ivmeli arttı ki
herkes gibi ben de "n'oluyor lan?" dedim.
Koronavirüs’ün tehlikelerini sağlık ve ekonomik olarak ikiye
ayırırsam; sağlık tehlikesi %5 seviyesinde ve genellikle kronik sağlık sorunu
olanları etkileyen ve tedavisi bilinmediği için tehlikeli bir hastalık derim.
Ekonomik tehlikeleri içinse nereye varacağını asla tahmin edemeyiz.
Koronavirüs’ten Nasıl Korunabiliriz?
Bu konudaki tavsiyelerim de deneysel tıp uzmanı doc. Dr.
Oytun Erbas’ınkilerden çok da farklı olmayacaktır. Ama o bu havalı unvanla
saçmalayabiliyorsa ben de düz insan olarak biraz üfleyebilirim sanırım.
Ne bileyim ya ellerinizi falan yıkayın, sokağa çıkmamaya
insanlarla temas kurmamaya çalışın, bunu yapmak zorundaysanız da minimum
seviyede tutun. Bir de whats app gruplarından saçma sapan şeyleri
forwardlamayın.
Koronavirüs Ne Zaman Biter?
İşte geldik zurnanın zırt dediği yere, burada serbest atış
yapabilirim çünkü salt doğru yok. Aslında bu soru ve süreç en kritik konu. Kişisel kanaatime göre koronavirüs’ün artma ve düşme grafiğinin seyriyle birlikte aşının ortaya çıkması bu virusün insan yapımı mı? (amerika mı yaptı çin mi yoksa fransa mı) ya da harbiden kendi
kendine mi olduğu gibi bir çok sorunun cevabına ışık tutacak.
İşin sağlık kısmını şimdilik bir kenara bırakıp ekonomik ve
sosyal boyutuna değineceğim.
Neredeyse 3 hafta gibi bir süredir dünya genelinde inanılmaz
bir ekonomik durgunluk var, işin ilginç kısmı bu durgunluk bölgesel değil Çin,
Amerika ve tüm Avrupa olmak üzere bütün papazları etkileyen bir durgunluk. İşin ekonomik durgunluk boyutunu da devletler ekonomisine etkisi ve hanehalkına etkisi
olarak ikiye ayırabiliriz, önce devletlere olan etkisinden bahsedeyim.
Açıkçası şu anda devletlere olan etkisini tam olarak
görebilmiş değiliz. Dövizde abartılı bir artış yok, borsalarda düşüş var ama
henüz öyle batan küresel bir firma göremedik vs. Şimdilik güçlü devletler halkına
daha fazla sosyal destekte bulunurken zayıf devletler doğal olarak bunu sınırlı
yapabiliyor. Özetle hayat akıyor.
Ama hanehalkına etkisi konusunda durum ilk kritere bağlı
olmakla birlikte farklı ilerliyor. Özellikle Avrupa’nın büyük şehirlerinde
hayatını haftalık geçiren ve hizmet sektöründe çalışan milyonlar var. Bu
koronavirüs sebebiyle gelirlerinde ciddi bir düşüş olacak ama sabit giderler
aynı kalacak. Bunu maximum seviyede karşılayabilen devletler toplumsal
olayların önüne geçebilecek, karşılayamayan devletlerde toplumsal olayların
başlaması çok olası.
Hanehalkına etkisini de kendi içinde Hizmet Sektörü, Kamu ve
Diğer Özel Sektörü olarak ayırabiliriz. Hizmet sektöründen bir önceki
paragrafta kısaca bahsettim biraz da diğerlerine değineyim.
Kamuda çalışanlar için şu anda bir sıkıntı yok, maaşlarını
almayı en son bırakacak onlar olacaktır ama burada da güçlü / güçsüz devlet
ayırımı giriyor. Bu kriz döneminde hazinesi güçsüz olan devletler koronavirüs’le
mücadeleye hiç hesapta olmayan bir bütçe ayırması gerektiğinden hazine açık
verip enflasyonu kısa – orta vadede dramatic şekilde artırabilir. Güçlü
devletler bunu daha fazla öteleyebilecektir.
Gelelim şimdi beyaz yakalı bıldırcınlara. Çoğunun ofisi
kapalı olduğu için işe gitmeyip evden iki mail atıp yalandan yere çalışıyormuş
gibi yapıyor, yaş ortalaması yüksek risk grubunda değil, yani baktığında
yakınlarından birisi bu süreçte sağlık sorunu yaşamadıysa ve bir gelir kaybına
uğramadıysa en son konuşmaya hakkı olan grup bunlar. N’oldu canım benim yoga
kursuna gidemeyip kursunu online yapmak zorunda kaldığın için mi depresyona
girdin? Ya da o güvenli alanın olan plaza dışında kalınca bir bok olmadığını
anladığın için mi!? Bir de bunların çoğu küçük sahil kasabasına yerleşip café mafe
işletme hayali olan insanlar, sen daha yediğin önünde yemediğin arkanda 1 hafta
evde kalınca kafayı yemeye başladın kaş’ta bir kış geçir şubat ortası gibi
duvarlara bokunla yazı yazmaya başlarsın.
Şimdi de bu olayın ne zaman biteceği konusuna gelelim. Çin’deki
giriş – gelişme - sonuç kısımlarına
baktığımızda ve Çin’in hemen çok sıkı önlemler aldığı gerçeğini de göz önünde
bulundurarak 4-5 ay gibi bir sürede kontrol edilebilir seviyeye geleceği tahmin
ediliyor. Bu da demek oluyor ki Avrupa’da şubat’da başladığını düşünürsek mayıs
sonu, haziran başı gibi Çin’in mevcut durumuna geleceğimizi düşünebiliriz. Eğer
her şey normal seyrinde gidip bu grafiği takip ederse dünyadaki ekonomik sistem,
sosyal yaşam vs ciddi etkilenir ama çok köklü bir değişiklik olmadan hayat 1
yıl gibi kısa bir vadede normale döner. Yıllar sonra global ölçekli bu pandemic’I
deneyimleyen dünya devletleri de ister istemez gelecek salgına daha iyi
hazırlanır.
Bu bahsetmiş olduğum olağan grafikten önce biterse o zaman
her şey normale tabi ki çok daha hızlı şekilde döner ancak o zaman da benim aklımda
bu virüsün çıkışına ve tedavisine yönelik ciddi soru işaretleri oluşur.
Heee gelelim işin kontrolden çıkıp bu artan ivmeyle çok daha
uzun sürdüğüne, işte bu gerçek anlamda hiçbir tahmin gerçekleştiremeyeceğimiz
bir kıyamet senaryosu olabilir.
Ben bu sürecin normal seyrinde 4 – 5 ay gibi sürede etkisini
yitireceğini düşünüyorum.
Koronavirüs Sonrası Dünya Düzeni Nasıl Olur?
Aslında bu sorunun cevabını bir önceki soruda olası
ihtimaller doğrultusunda verdim. Onun için şimdi biraz nasıl olmasını hayal ettiğimden bahsedeyim.
Yüzyıllardır capitalist sistemin acımasız çarkları arasında
koronavirüs kurbanlarından çok daha fazla insan can verdi ve capitalism kendisine
sadece işçi sınıfından kurbanlar seçerken koronavirüs bu konuda seçici
davranmıyor!
Virüsün anlık olarak global ölçekte yarattığı kriz
burjuvayı hiç olmadığı kadar kısa bir sürede derinden tedirgin etti ve gücünü
zayıflattı. İşçi sınıfı mümkün olduğunca ülkeler arası örgütlü bir hareketle
üretimin, sanayinin ve ekonominin yönetildiği bölgelerde sendikalar
aracılığıyla hemen bir genel grev ilan etmeli. Genel grev’in şartları da hiçbir
pazarlığa gidilmeden sendikalar tarafından belirlenmeli. Virüsün yok ettiği
sahte ekonomik zenginliğin ardından üretimin asıl sahibi olan işçi sınıfının
indireceği yumruk, sınıf temelli yeni bir dünya düzeninin temelini atabilir.
Dediğim gibi yukarıda bahsettiğim ütopik hayallerimdi,
gerçekte ne olacağını da söyleyeyim madem.
4-5 ay sonra işler toplarlanmaya başlayınca devletler salgın boyunca halktan kestikleri bütçeleri salgın sonrası şirketleri ekonomik krizden kurtarmak için kullanır. hatta yozlaşmış ülkelerde bu destek hükümete yakın patronlara
gideceği için hükümetin destekçilerinin gücü de artar 1-2 sene gibi kısa bir süre sonra
işler artık toparlanır, tabi bu süreçte olan yine mavi yakalı işçilere olur. Evde
online yoga yapmaktan depresyone giren beyaz yakalılar çok özledikleri işlerine
döndüklerinde hiç olmadıkları kadar sıkı sarılıp yöneticilerinin ve
patronlarının götlerini hiç yalamadıkları kadar istekli yalayacağından dolayı bu krizin
yükü de yine bir kısım beyaz yakalıyla ve çoğunluk olarak mavi yakalı işçilere yüklenecektir.
Sosyal yaşam anlamındaki dönüşümün çok daha köklü olacağı kanısındayım. İnsanlar çok uzun bir süre belki de hep
el sıkışmayacak, sarılma işlerini bırakacaklar. Festivaller, spor müsabakaları, fuarlar vs gibi kalabalık organizasyonlar ciddi anlamda etkilenecek. Evlere ziyarete gitme işi azalacak. Bilemiyoruz, belki de hiçbir zaman eskisi gibi olamayacağız ve bu belki de iyi bir şeydir.
Yoruldum valla ya, baya uzun yazmışım hatta yazının başında
nasıl başladığımı bile unuttum ama hiç bakmadan direct bu şekilde
yayınlayacağım, çılgınım.